DEVAM: 12- GUSLEDEN
KADININ SAÇ ÖRGÜLERİNİN HÜKMÜ BABI
59 - (331) وحدثنا
يحيى بن يحيى
وأبو بكر بن
أبي شيبة وعلي
بن حجر. جميعا
عن ابن علية.
قال يحيى:
أخبرنا إسماعيل
بن علية عن
أيوب، عن أبي
الزبير، عن
عبيد بن عمير.
قال: بلغ
عائشة أن
عبدالله بن
عمرو يأمر
النساء، إذا
اغتسلن، أن
ينقضن رؤوسهن.
فقالت: يا
عجبا لابن
عمرو هذا!
يأمر النساء،
إذا اغتسلن،
أن ينقضن
رؤوسهن. أفلا
يأمرهن أن
يحلقن رؤوسهن!
لقد كنت أغتسل
أنا ورسول
الله صلى الله
عليه وسلم من
إناء واحد.
ولا أزيد على
أن أفرغ على
رأسي ثلاث
إفراغات.
[:-745-:] Bana Yahya b. Yahya, Ebu Bekr b. Ebi Şeybe ve Ali b. Hucr
birlikte İbn Uleyye'den tahdis ettiler. Yahya dedi ki: Bize İsmail b. Uleyye,
Eyyub'dan haber verdi. O Ebu'z-Zubeyr'den, o Ubeyd b. Umeyr'den şöyle dediğini
nakletti: Aişe (r.anha}'ya
Abdullah b. Amr'ın gusledecekleri zaman saçlarını (örgülerini) çözmelerini
kadınlara emrettiği haberi ulaşınca:
Şu İbn Amr'a hayret
doğrusu! Kadınlara gusledecekleri zaman başlarını (saç örgülerini) çözmelerini
emrediyor. O halde niçin onlara saçlarını tıraş etmelerini emretmiyor. Andolsun
ben Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte aynı kaptan guslederdim
de başıma üç defa su dökmekten fazla bir şey yapmıyordum.
Diğer tahric: Nesai,
414 -buna yakın-; İbn Mace, 604
NEVEVİ ŞERHİ AŞAĞIDA
DAVUDOĞLU AÇIKLAMA: Bu rivayetler gusül
ederken kadının saçını çözmesi îcap etmediğini bildirmektedir.
Dafr:
Saç örgüsü yani pelik demektir. Bazıları bu kelimenin «Dufur» şeklinde
okunacağını, dafr kıraetinin yanlış olduğunu iddia etmişlerse de bu iddia doğru
değildir. Kelime iki şekilde de okunabilir. Ancak sabit ve muttasıl Hadislerde
«Dafr» şeklinde zaptedildiği için o şekilde okunması tercih olunur.
Hafne:
Avuç dolusu demektir. Hadis-i rivayet eden Ümmül Müminin Seleme (Radiyallahu
anha)'nın ismi Hind'dir. Hadîs'in ahkamı hakkında Nevevî şunları söyler.: «Cumhur
ulema ile bizim mezhebimize göre yıkanan kadının saçlarının içine ve dışına su
işlediği zaman onları çözmek vacip değildir. Peliklerini çözmeden içlerine su
işlemiyecekse çözmek vacip olur. Ümmü Seleme Hadisi onun saçlarına çözmeden su
işlediğine hamledilir. Çünkü suyu saçların her tarafına vardırmak vaciptr.
Hatta İbrahim Nehai'den rivayet olunduğuna göre saçların içine su işlesin,
işlemesin her halde onları çözmek vaciptir. Hasan-ı Basrî ile Tavus «Hayzdan
yıkanırken saçların çözülmesi vacip, cünüplükten yıkanırken vacip değildir,
demişlerdir. Bizim delilimiz Ümmü Seleme Hadis'idir. Erkeğin başında peliği
bulunursa onun hükmü de kadın gibidir.»
Hanefîlere
göre yıkanırken su saçların dibine işlemek şartıyla kadının peliklerini çözmesi
vacip değildir. Hatta Sahîh rivayete göre peliklerini ıslatmak dahî lazım
değildir. «Hanefîlere» Bu Hadis haber-i vahittir. Binaenaleyh onunla Teala hazretlerinin
«Cünüp olursanız tertemiz yıkanın.» ayet-i kerimesine ziyade edilemez, şeklinde
bir itiraz da varid olamaz. Çünkü saç her cihetle bedenden değildir. Âyet-i
Kerîmedeki emirse bedenin temizlenmesine aittir. Bir de gözlerin içi gibi
zaruret yerleri yıkamaktan istisna edilmiştir. Zira bunda güçlük ve zarar
vardır. Kadının saçını çözmesinde zarar yoksada güçlük vardır.
Peliklerin
ıslatılmasına gelince: Sahîh Kavle göre bu da vacip değildir çünkü bunda da
güçlük vardır. İmam Hasan b. Ziyad'ın Ebu Hanîfe‘den bir rivayetine göre saçlar
üç defa ıslanır ve her defasında sıkılır. Bu suretle aralarına suyun işlemesi
temin edilir. Pelikler zaten çözülmüş ise Fakîh Ebu Cafer'den bir rivayete göre
onları ıslatmak vacip olur.
Erkeğin
başında pelik bulunursa çözüp çözmeyeceği ihtilaflıdır. İhtiyaten çözmesi
vaciptir.
Nevevî
diyorki; «Gerek cünüplükten gerekse hayz ve nifas gibi şeylerden yıkanma
hususunda erkekle kadının hükmü birdir. Yalnız hayz ve nifastan yıkanan
kadınların misk kullanmaları müstehabdır. Erkekler'e Misk kullanmak müstehab
değildir. Kadın bakire ise yıkanırken suyu fercinin dahiline ulaştırması vacip
değildir. Bakire değilse fercinin kaza-i hacete oturduğu zaman açılan yerlerini
yıkaması vacip olur. Çünkü o yerler bedenin dış kısmı hükmündedir. İmam Şafiî
ile ulemamızın ekserisi bu ciheti nassan beyan etmişlerdir. Ulemamızdan
bazılarına göre bakire olmayan kadın'ın dahili fercini yıkaması vacip değildir.
Bazıları da bunun hayz ve nifastan temizlenirken vacip olduğunu, cünüplükten
temizlenirken vacip olmadığını söylerler. Fakat Sahîh olan birinci kavildir.
Hanefilere
göre kadının fercinin dış kısmını yıkaması vaciptir. Zira ağız hükmündedir.
Parmağını dahile sokarak yıkaması vacip değildir. Fetvada buna göredir. Yani bu
meselede Hanefilerle Şafiiler hemen hemen ittifak etmiş gibidirler. Sünnetsiz
erkeğin avret mahallindeki kılıfın içini yıkaması müstehabtır. Hatta
«En-Nevazil» nam eserde yıkanmasının vacip olduğu bildiriliyorsa da esah olan
birinci kavildir.
Hz.
Abdullah b. Amr'in yıkanırken kadınlarına saçlarını çözmelerini emretmesi bunu
vacip gördüğüne hamledilir. Şu halde yıkama emrini vermesi ya suyun ulaşması
îcap eden saç diplerinin yıkanması içindir. Yahut onun mezhebine göre yıkanacak
kadının mutlaka saçını çözmesi vaciptir. Nitekim İbrahim Nehai'nin mezhebi de
budur. Bu takdirde İbni Amr (Radiyallahu anh) Ümmü Seleme ve Âişe (Radiyallahu
Anhuma) hadîslerini duymamış demektir. Mamafih İbni Amr'm bu emri müstehab
olmak üzere ihtiyaten vermiş olması da ihtimal dahilindedir. -Allahu A'lem-
NEVEVİ ŞERHİ (742-745): (Bu babta) Ümmü Seleme
(r.anha}'nın: "Ey Allah'ın Resulü, dedim ... buyurdu." Diğer (743)
rivayette: "Ay hali ve cünüplük dolayısıyla çözeyim mi" hadisi ile bu
manaya yakın (745) Aişe (r.anha}'nın rivayet ettiği hadis yer almaktadır.
(742)
"Saçımın 'örgülerini bağlıyorum" sözündeki "dafr: örgüler"
kelimesinin bu şekildeki söylenişi muhaddisler, fakihler ve bagkaları nezdinde
hadisin bilinen meşhur ve yaygın rivayeti bu şekildedir. Bu.da,ben saçımı sıkı
ve sağlam örüyorum, demektir.
İmam
İbn Berri ise fukahanın lahni (yanlış telaffuzları) 'hakkında tasnif ettiği
küçük kitapçığında şunları söylemektedir: Onların Ümmü Seleme'nin rivayet
ettiği hadiste "saçımın örgülerini 'bağlıyorum" derken, -dat harfini
fethalı, fe harfini sakin olarak "dafr" demeleri de bu tür
yanlışiıklarındandır. Bunun doğrusu ise "dufur" olup, çoğulu
",dafira",dır.
Ama
onun bunu kabul.etmeyip, yanlış olduğunu ileri sürdüğü şekil •doğru değildir.
Aksine doğrusu her iki şeklin de caiz olduğudur, bunların her birinin doğru bir
anlamı vardır ama bizim önce sözünü ettiğimiz şeklin doğruluğu daha ağırlık
kazanmaktadır. çünkü sabit ve muttasıl rivayetlerde sema yoluyla alınan odur.
Allah en iyi bilendir.
"Başına
üç avuç su dökersin" buyruğu, diğer rivayetteki ile aynı anlamdadır.
"Hafne" ne olursa olsun iıki avuç dolusu şeye denilir.
Ümmü
Seleme'nin adı Hind'dir. Ramke olduğu da söylenmiş ise de bunun hiçbir kıymeti
yoktur.
Bu
Babtaki Hadislerden Çıkartılan Hükümlere Gelince:
Bizim
ve cumhurun mezhebine göre gusleden kadının, eğer su içten ve dıştan saçının
dibine tamamen ulaşıyor ise saç örgülerini çözmesi vacip değildir. Eğer
örgülerini çözmeden su ulaşamıyorsa o takdirde çözmesi icab eder.
Um
Seleme (r.anha) validemizin rivayet ettiği hadis de örgülerini çözmeksizin
suyun saçının tamamına ulaşmış olduğu şeklinde yorumlanır; çünkü suyun bu
şekilde ulaştırılması vaciptir.
en-NehaI'
den ise durum ne olursa olsun saçını çözmesinin vacip olduğu nakledilmiştir.
Hasan ve Tavus'tan ise cünüplükte değil de, ay halinden guslederken çözülmenin
vacip olduğunu söyledikleri nakledilmiştir. Delilimiz ise Ümmü Seleme'nin
rivayet ettiği bu hadistir. Şayet erkeğin saçı da örgü yapılmışsa hükmü kadının
hükmü gibidir. Allah en iyi bilendir.
Erkeğin
cünüplükten gusletmesi ile kadının cünüplükten, ay halinden ve loğusalıktan
dolayı gusletmesi ve diğer meşru bütün gusül şekillerinde erkek ile kadının
gusülleri aynıdır. Bundan ileride geleceği üzere ay halinden ve loğusalıktan
dolayı gusleden kadın ile ilgili onun misk ile kokulandırılmış bir parça
kullanması müstesnadır.
Bundan
önceki babta guslün eksiksiz nasıl yapılacağına dair açıklama geçmiş
bulunmaktadır.
Eğer
gusleden kadın bakire ise, suyu fercinin içine ulaştırması vacip değildir. Eğer
bakire değilse suyun ihtiyacını gidermesi için oturması halimde fercinin
görünen kısmına ulaştırılması icap eder; çünkü bu durumda vücudunun dışı
hükmünü alır. Şafil ve mezhebimize mensup ilim adamlarının çoğunluğu bunu
böylece ifade etmişlerdir.
Mezhebimize
mensup bazı ilim adamları ise fercin içini yıkamak bakire olmayan kadına vacip
değildir, demişlerdir. Bazıları ise bu, ay halinden ve loğusalıktan dolayı
gusletmek halinde vaciptir, cünüplükten dolayı gusletmek halinde değildir
demiştir; ama doğru olanı birincisidir. Allah en iyi bilendir.
(745)
Abdullah b. Amr (r.anh)'ın kadınlara gusledecekleri zaman saçlarının örgülerini
çözmelerini emretmesi ise kadınlara bunu yapmalarının vacip olduğunu kastettiği
ve bunun ise suyun saçlarının dibine varmadığı kimseler hakkında olduğu
şeklinde yorumlanır yahut onun mezhebine (görüşüne) göre -en-Nehaı' den
naklettiğimiz üzere- her durumda saçını çözmek icap eder ve Ümmü Seleme ile
Aişe (r.anhuma)'nın rivayet ettikleri hadisin ona ulaşmamış olduğu kabul
edilir. Bununla birlikte onun kadınlara böyle yapmalarının vacip olmak üzere
değil de, müstehap olduğu ve ihtiyatlı olmak için emretmiş olma ihtimali de
vardır. Şanı yüce Allah en iyi bilendir.